Akşener: “İstanbul’u Kaybettikten Bilahare Kendilerini Toparlayamadılar”

İYİ Parti Umumi Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin hem adam hem da hesaplı kaynağı olduğunu fakat tutumsuzluk, kayırmacılık, liyakatsizlik ve yandaş yardım kabil mukavim çokça olumsuzluğun ülkedeki kaynakları erittiğini ve insanları umutsuzluğa irsal ettiğini söyledi. Akşener, “Maalesef devletin sosyal şevket olma özelliğinin çabucak kaybolduğu bir dönemeçteyiz. Bunu sağlayıcı bile partili cumhurbaşkanlığı sistemidir. İstanbul’u kaybetti, o günden beri kendini toparlayamadı. Zamanla kötüleşiyor, tedricen çirkinleşiyor” dedi.

İYİ Fırka Genel Başkanı Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile alay malay bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çengelköy Eğitim Bilimi, Ekin ve Sosyal Hayat Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı.

Törende mütekellim Akşener, “Bugün sosyal izzet, toplumsal belediyecilik anlayışının ortaya konduğu ayrımsız açılıştayız” dedi. Bütün Türkiye üzere, İstanbul’u bile kaza ilçe dolaştığını ve bir nice kayırıcı hikayesine tanık olduğunu tamlayan Akşener, tanık olduğu yoğun meskenet hikayelerinden tıpkı bölümünü katılımcılarla paylaştı. Hele torunlar, çoluk çocuk ve kadınların yoğun yoksulluğu henüz acıklı aynı şekilde yaşadığına dikkat çekti.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ

Akşener, “Belediyecilik, belediyecilik hizmetleri haddinden fazla evire çevire. Ama sosyal belediyecilik bile haddinden fazla çokça çokça fena hâlde. İkisini çitmek mükemmel bir genişlik. Tamam, Türkiye’nin kaynakları var. Türkiye’nin hem kayırıcı kaynağı var hem hesaplı kaynağı var. Amma Türkiye’üstelik israf, Türkiye’de kayırmacılık, Türkiye’de liyakatsizlik, Türkiye’birlikte lehtar gayret üzere metanetli haddinden fazla olumsuzluğun Türkiye’deki kaynakları erittiği, insanları umutsuzluğa atıf ettiği ve maalesef devletin, toplumsal mehabet olma özelliğinin derhâl kaybolduğu ayrımsız dönemeçteyiz. Bunu sağlayan dahi partili cumhurbaşkanlığı sistemidir” dedi.

“CENABIHAK ŞAHİTTİR, KALBİM YARILDI”

Devletin kurumlarının birbiriyle rakiplik eden değil, dayanışan tıpkı şekilde çalışması gerektiğini vurgulayan Akşener, sözü, geçmiş akşam saatlerinde Avcılar’bile yaşanan metrobüs kazası sonrasında DÜRÜST Öğür Deneyimsizlik Kolları üyesi çoluk çocuk tarafından sosyal medyada yayılan temelsiz iddialara getirdi. “O taze kızımızın videosunu ego birlikte izledim” diyen Akşener, “Allah şahittir, kalbim yarıldı. Şimdi bu çocukları buralara ittiren, buralara bu konuşmaları yaptıran tıpkı içtihat var. Bu anlayış, İstanbul’u kaybetti. O günden beri kendini toparlayamadı ve derece derece kötüleşiyor, derece derece çirkinleşiyor.”

KELİMELER BOĞAZINA DÜĞÜMLENDİ

İlçe ziyaretleri sırasında karşılaştıklarını anlatan Akşener, şunları söyledi:

“Başkanım evvel Ümraniye’deydim. Kadınlar benimle elan şen konuşuyor. Taze bir avrat, beraberinde koca çocuğu, kulağıma geldi dedi kim; ‘Kimseye ulaşamadım. Bak şu çocuğa.’ Baktım, ayağında pabuç namevcut, terliğimsi tıpkısı molekül var. ‘Okul kıyafeti ve pabuç alamadık. Hangi yapacağım ben?’ dedi. Tesettürlü benzeri hanımefendi geldi. Yüzünü peçe ile kapatmış, gözleri görünüyor. O gözlerdeki acıyı keşke birileri birlikte görseydi. Keşki smoothie içenler görseydi. Tıpkı ayvaz çocuğu geldi, ‘Çantalar haddinden fazla pahalanmış, çantam sakat, elbet alacağım?’ dedi. ‘Çanta alabilir misin’ almak istiyor”

“Hep bunların ortalaması nedir?” diye soran Akşener, “Saray hayatının Türkiye’ye dayattığı başka aynı dünya, benzeri koşut dünya. 5-10-15 maaş kayran hangi idüğü belgisiz, hangi yaptığı belirsiz danışmanlar. Buna eşit babasının çanta alamadığı 12-13 yaşındaki koca ayrıntılar. Bunu gelip ayrımsız şekilde çözmeye çaba fail eş kollar” diye niteleyerek konuştu.

“NEYİN KAFASINI YAŞIYORSUNUZ DİYE ÇIĞLIK ATMA İHTİYACIM VAR”

Ümraniye – Küplüce’birlikte tevakkuf ettiğini ve komşusu sayılabilecek evlerde karşılaştıklarını aktaran Akşener, şöyle konuştu:

“Bizim çocukluğumuzda vardı. Bayağı yerlerin insanları hatırlayacaktır. Şehirlerde tripleks evler vardı. Madun bitirme bodrum olarak yapılır, o bodruma genellikle odun, kömür konurdu. Ahit içre sülale sahibinin ihtiyacı evet, orayı daireye çevirirdi. Ego İzmit’ten bahsediyorum, bu İstanbul’dahi de aynıydı. O eve yazın ayakkabı çıkararak girersiniz, bastığınızda ayağınızın şeş ıslanır. Rutubet olurdu. O evlerin apartman versiyonlarını görüyorum. O evlerin benzerinin aynısını görüyorum. O evlerde dallı güllü çocukların, kadınların hallerini söyleyeyim size; küf içinde ayrımsız sülale, 3.5 – 4.5 gözyaşı beyninde benzeri kız çocuğu, 1.5 yaşında bire bir eş çocuğu, astım hastası. Eksantrik tılsım namevcut. Zor sıkıntı hareket bulmuş. Minimum ücretle çalışıyor. Neyin kafasını yaşıyorsunuz kardeşim diye istifsar, nida, üzücü atma ihtiyacım var. Çünkü 3 yıl ilk o asgari ücretle ortaya mail aynı hayat hayat dolu bu insanlar zaman eve bir minimum ecir giriyorsa açık açık söylüyorum o buzdolabına baktığınızda gördüğünüz husus makarna ve yasmık çorbasının versiyonları. Protein alamayan, et alamayan aileler ve kucağınıza aldığınızda kemikleri sayılan kollar. Buna fiyat 14-15 yaşından sonraları üstelik obezliğe doğru revan gençler. Bunları neden anlattım? Anca anlatıldığı kabilinden tıpkı dünya bulunmayan. Toplumsal yardımlar, hani diyorlar ya; ‘Bunlar gelirse kesilir’. O sosyal yardımlar o büyüklüğünde yandaşlar üzerinden yürür ergin kim, üs gerekseme sahiplerine zaten gitmiyor.”

“YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR”

Şehremaneti vasıtasıyla yapılan yardımların önemine birlikte değinen Akşener, “İsterdik ki herkesin hayatı şen olsun. Belediyelerimiz dahi somut hizmetler yapsınlar amma maatteessüf ikisinin dengelenmesi gereken tıpkı Türkiye. Kaynaklarının uçurulmuş edildiği, insanlarının görülmedi ve ‘fakir var, açlık var’ dediğinizde ‘yalan söylüyorsunuz, piyes yapıyorsunuz’la suçlanılan benzeri Türkiye. Bu ne biliyor musunuz? Bu, yolun sonu görünüyor eylemek” diye konuştu.



Share: