Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişik soruşturmalara FETÖ müdahalesi davasına devam edildi

Nazik Bağlanak Partisinin (BBP) müessis Umumi Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilgili düzenlenen soruşturmalara Fethullahçı Yıldırı Örgütünün (FETÖ) talimatıyla engelleme ettikleri iddiasıyla sorun açılan 19 sanığın yargılanmasına bitmeme edildi.

Kahramanmaraş 2. Vahim Ukubet Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı. Farklı davalar zımnında cezaevinde mevcut aralarında FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde kayran aldıkları gerekçesiyle mahkum edilen ve bu dosyanın de sanıkları olan Davut Uçum ile Vazıh Özsıcak’ın da olduğu 4 sanık, Gürültülü ve Kaynak Enformatik Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Duruşmada, Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer ile yakınları ve canip avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, helikopterin mecbur bulunduğu firmanın o dönemki umumi müdürü M.K.S. şahit namına dinlendi.

Kendisinin bile tayyareci olduğunu ifade eden M.K.S, “Kazayla ait çok yorumlar yapıldı ama kendim birlikte pilotum, oradaki görüntüleri dikkate aldığımda kazanın meteorolojik şartlardan kaynaklandığının faziletli olduğunu gördüm.” dedi.

Tanık M.K.S, pilotun deneyimiyle ait soruya, “Uçman 9 bin saate yakın uçuşu olan tecrübeli ayrımsız pilottu. Bağımlı o anda yaşadığı şartları bizim bilmemiz gibi değil.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu helikopteri kendisinin birlikte çok kullandığını kaydeden M.K.S, GPS cihazını kullandığı üzere “Argus” cihazını kullanmaya gerekseme duymadığını kaydetti.

Argus cihazının helikopterde takılı olup olmadığına ilişkin soruya M.K.S, “Ustalık kol ve tayyareci sökmediği için takılı vaziyetteydi. her maşa çıkarılacak olsaydı yazılmış kendisine kaydedilirdi, hakeza bire bir vasıta olmadığı amacıyla helikopterdedir.” diye konuştu.

Kazada ölen muhabirin kamera kayıtlarındaki görüntüleri izlediğini nâkil M.K.S, “Görüntüleri ben da izledim, bulutun düştüğünü ve ilerisinin karla ciltli olduğu ve görüş mesafesinin düştüğü görülüyor. Şartların daha birlikte ağırlaştığı, helikopterin tırmanışta olduğu görülüyor. Önsezi yanılmasıyla dağa çarpmış olacağını düşünüyorum.” dedi.

Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Müşkül, “Helikopterin tırmanışta olduğunu kuşkusuz fark ettiniz?” sorusuna M.K.S, “Kar yağışı artıyor, ‘tavan’ yani buluta helikopterin mesafesi azalıyor ve ilerisindeki düşün azalıyor, buna bakarak helikopterin tırmanışta olduğu yorumunda bulunuyorum.” yanıtını verdi.

M.K.S, “Helikopterin gidiş yönü kuzeye akla yatkın olurken doğudan batıya bittabi çarpmış kabil?” sorusuna da “Aynı uçman namına söylüyorum, bu helikopter haddinden fazla streç benzeri alet, pilot akıbet anda tıpkısı özdek ayırt yazar yönünü değiştirmiş gibi evet dahi çarpmadan bile kaynaklanmış cins.” ifadelerini kullandı.

“Albeni koşulları makul değilse, firmanız bu uçuşa neden müsaade verdi?” sorusuna bile M.K.S, “Uçuşta sıklet ağız ağıza pilottadır. Hele intihap döneminde liderler pilota tıpkı şekilde isteklendirme yahut biraz de zorlamak üzere ‘orada bekliyorlar’ üzere aynı şeyler söylerler ben kendim dahi yaşadım. Uçağın süresince yegâne başınasınız ‘götüremezsem eskiden gitmediğim takdirde dava yaşar mı’ kadar düşünceler yaşamış olanaklı.” diye niteleyerek yanıt verdi.

Ailenin avukatı Eksiksizlik Yavuz, Muhsin Yazıcıoğlu’nun tabiatında böyle tıpkı şey olmadığını kaydetti.

“Vicdanen şirketinizin kusuru olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna M.K.S, “Hayır namevcut, çünkü kendi içimizde de yargıladık, içimize da baktık, 3 ayrı kurumca ayrı ayrı denetlendik, şirketimizin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını gördük.” yanıtını verdi.

M.K.S, kazadan sonradan 2011 yılında şirketin kapandığını, yöneticilerin şirketin devamını istemediğini söyledi.

“Helikopterden çalınan parçaların olduğu bilindik, değme şikayet olmadı. Şikayette bulunulmaması konusunda uyarıda bulunuldu mu?” sorusuna M.K.S, şikayette bulunulmadığını belirtti.

M.K.S, “Kullanılmayan aynı maşa neden takılı bulundurulur.” sorusuna birlikte “Yeri boş kalmasın diye niteleyerek orada noksan.” yanıtını verdi.

Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Ağır, bu davanın vesile sevgili olduğunu, Kahramanmaraş Cumhuriyet Altını Başsavcılığında devam eden “ana anket”nın bir dakika evvel bu davayla birleştirilmesi gerektiğini belirterek, “Verilen cezalar içimizi soğutmayacak. Mesele bu şahısların hırsızlık yapması değil, cürüm delillerinin namevcut edilmesi namına görülmeyecekse bizim amacıyla hiçbir kıymeti olamaz.” diye niteleyerek konuştu.

Duruşma savcısı, dosyadaki bazen sanıkların anne soruşturmadaki şüpheliler olduğunu ve suçlarının bile analog olduğunu belirterek ana sormaca dosyasının beklenilmesini kâm etti.

Mahkeme Başkanı, temel soruşturmanın bu sav dosyasını etkileyeceğini bu nedenle ana dosyanın sonucunun beklenilmesine karar vererek duruşmayı 11 Aile 2023’e erteledi.

Dava süreci

Kahramanmaraş Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca, BBP’nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ait düzenlenen soruşturmaya FETÖ’nün talimatıyla engelleme ettikleri iddiasıyla 17 suratsız için hazırlanan iddianame 25 Açıklık 2020’de akseptans edilerek, Kahramanmaraş 2. Alçak Ukubet Mahkemesinde dava açılmıştı.

Bu dosya ile Göksun Asliye Ukubet Mahkemesindeki helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve gösteri yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Eş’ta birleştirilmiş, sanıklardan 7’si seçme iki dosyada üstelik kayran aldığı üzere 2. Vahim Ceza Mahkemesindeki davada sanık sayısı 20’ye çıkmıştı.

Sanıklardan Aşure Ayı Tunç’un vefatı dolayısıyla yargılanan maznun sayısı 19 olmuştu.

Share: