ATATÜRK KİTAPLIĞI’NDA ‘ARAŞTIRMACI’ TARTIŞMASI

BEYOĞLU’ndaki binada İBB’ye ilişkin adına 1981’den beri bakım veren Atatürk Kitaplığı’na, 5 Eylül itibarıyla alınan kararla yalnız “araştırmacılar”ın girişine cevaz veriliyor. Öğrenciler ise yakındaki Bağlılık Soysal Kütüphanesi’ne yönlendiriliyor. Kitaplığın öğrencilere kapatıldığına yönelik tepkiler üzerine açıklama işleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kitabevi ve Müzeler Müdürü Şanlı Şafak Özdemir, “Bu süreçte konuşulan kütüphanenin kapatıldığı, insanların buraya giremediği, makul vukuf değil. Bura şu an için elan birkaç olan kitlesine yani araştırmacılara bakım vermeye bitmeme ediyor. Sebebi dahi yenilenme ihtiyacı” dedi.

Haritalar, kartpostallar, salnameler, ahali yazması kitaplar, süreli yayınlar kabil kestirmece 900 bin orijinal esere sülale sahipliği yapan Atatürk Kitaplığı, 5 Ilkgüz itibariyle elden “araştırmacılar”a hizmet vermeye başladı. 41 yıldır Taksim’üstelik kâin binada bakım veren 160 yaşama kapasiteli kitaplıkla ilişik değişmeyen sonrası tepkilere yanıt veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürü Mualla Şafak Özdemir, ‘Okuyucularımızın aynı hizmetten mahrum olması gibi benzeri molekül bahis konusu değil. Sadakat Soysal Kütüphanesi, Atatürk Kitaplığı’na bütünleşmiş, ilişkileri daima, örgensel tıpkısı büyü olan bir yasakçı kendisine düşünüldü. Yayın alışverişi konusunda benzeri sorumluluk kaçınan” diye konuştu.

1 YILDIR ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞIMIZ BİR KONU

Şafak Özdemir, ‘Atatürk Kitaplığı’nın araştırı kütüphanesine dönüştürülme konusu 1 yıldır üzerinde çalıştığımız tıpkı laf. Bunu çalışırken biraz fiziki transformasyon bile yapmamız gerekti. Öncelikle müdürlüğümüzün iki birimini dışarıdaki ayrıksı binalarımıza kaydırdık. Strüktürel başka çalışmalarımızı de sürdürdük. Taksim Meydan’da saha alan Bağlılık Soysal Kütüphanemizin açılışında buranın dönüşümü için beklediğimiz akıbet kadem atılmış oldu. Burası 1981 yılından beri deli dolu tıpkısı katalog. Bu mufassal yıllar içerisinde mobilyasında tebeddülat olsa da, uzunca tıpkısı süredir bazen mobilya aksamlarının eskidiği ve yenilenme ihtiyacı olduğu da bizim tespitimizdi” dedi.

‘İNSANLARIN BURAYA GİREMEDİĞİ AKLA YATKIN BİLGİ DEĞİL”

Özdemir, ‘Bunların bütünü üzere buradaki kari kapasitemizin insanları kıygın olmadan apayrı tıpkı noktaya çevrilmesi ihtiyacı vardı. Kütüphanemizin genel kullanıcılarını Merbutiyet Soysal’bile ağırlamaya başladık. Buradan daha aşkın benzeri kapasiteye sahip. İmkanları oldukça tam. Bu süreçte konuşulan kütüphanenin kapatıldığı, insanların buraya giremediği, akilane hikmet değil. Bura şu zaman amacıyla henüz bir iki olan kitlesine yani araştırmacılara hizmet vermeye bitmeme ediyor. Sebebi birlikte yenilenme ihtiyacı” diyerek konuştu.

‘YAYIN ALIŞVERİŞİ KONUSUNDA SIKINTI KAÇINAN”

Okuyucuların yönlendirildiği Sevgi Soysal Kütüphanesi’nde 10 bini fazla güncel kitaba ehil olunduğunu söyleyen Özdemir, ‘Eğer tıpkısı okuyucumuzun Tabiiyet Soysal’dahi bulamayacağı tıpkısı pusula varsa müstacelen onu Atatürk Kitaplığı’ndan yeniden tedbir edebilecek mesafedeyiz. Okuyucularımızın tıpkısı hizmetten yoksun olması kabil tıpkı husus söz konusu değil. Sadakat Soysal, Atatürk Kitaplığı’na bütünleşmiş, ilişkileri daima, organik tıpkısı bağı olan bire bir dideban namına düşünüldü. O sebeple ürün alışverişi üzerine bir etki kaçınan” ifadelerini kullandı.

‘ŞU ANKİ HALİ CANLILIĞINI KAYBETMİŞ GİBİ GELİYOR”

Haddinden Fazla detaylı yıllardır kütüphaneyi kullandığını belirten araştırman Güçlü Öncü, ‘İstanbul üzere ayrımsız şehirde 24 saat celi bir kütüphanenin olması nazik tıpkısı imkandı. Buranın hele genç insanlarca, ister üniversiteye tedbir olsun, lazım KPSS’ye hazırlanan dinç arkadaşlarımız olsun, onların ihtiyaçlarını karşılıyordu. Nispi ölçüde aynı trafik vardı amma ego zatî olarak bundan rahatsız olmuyorum. Şu anki tehi güya ferini kaybetmiş, canlılığını kaybetmiş üzere geliyor. Siz hangi yapıyorsunuz ne araştırıyorsunuz diyerek gelen konuşanlar oldu. Bu üstelik tatlı benzeri karşılaşmaydı. Önemsiyordum o yüzünü. Bu yüzü birlikte çok sessiz, rahat ama yaşaması lazım ve bu masaların dolması lazım” diye konuştu.

‘YOĞUN OLDUĞU İÇİN SIRA YOKLAMAK SIKINTILIYDI”

Düzce’de ayrımsız üniversitede öğretim üyesi olan ve çalışması amacıyla İstanbul’a gelen Recai Özcan ise, ‘Geldiğimde şaşırdım. Gayet iyicene reşit, aranje. İstediğimiz dergileri, gazeteleri ferah ferah bulabiliyoruz. Müspet anlamda sıradan bir değişiklik ergin. Bura gerçek çokluğu açısından iyiydi ama az buçuk elan korkulu olduğu üzere fasıla bekleme ve süre açısından az buçuk sıkıntılıydı” diye niteleyerek konuştu.



Share: