Çevresi ormanla kaplı köyde sili besiciliği yaparak, dikme kovuğundaki balı toplayarak kilosun bin ile bin 500 teklik arasında satarak geçimini sağlayan Cuma Barın, 5 sene süresince dikme kovuğunda dinamik arıların, doğal yaşamda ürettikleri şifalı balın bir nice hastalığa mebzul geldiğini söyledi.
“BU ÇOCUK KESİNLİKLE İNSAN ELİ DEĞMİYOR”
Barın, “Bu bal ağaç balıdır. Bu bal her yerde nadir. Bizim köyümüz baştan sona aynı orman köyüdür. Bir Vakitler köyde vatandaşlar hayvancılık yaptıkları üzere ormandan yolu müstehap ve ağaç kovuğunda bulunan arıları bulup bozma ederlerdi. Şimdi köyde on paralık kimse yaşamıyor. Yemeden Içmeden bizler yaz aylarında köye anbean katışıksız besiciliği yapıyoruz. Arılarımızdan sâdır mahdum, ormandaki meşe ağaçlarına konarak orada yıllarca kalarak balını kovuklarda yapıyor. Bu yavru koca eli değmiyor.
“MİDE VE BAĞIRSAK RAHATSIZLIĞINA İYİ GELİYOR”
Bire Bir haddinden fazla hastalığa bereketli geldiğini bildiğimiz bu ongun balının başta mide ve bağırsak rahatsızlığına ongun geldiğini biliyoruz. Akşam Ezanı yatmadan önce tüketilen benzeri kaşık dikme balı, vücudu tüvana tutarga bağırsaklardaki gastriti giderdiğini biliyoruz. Bu balı alelumum hastalara satıyoruz. Benzeri kilogramını bin ile bin 500 teklik arasında satışa sunuyoruz” dedi.
