Isparta’da demircilik işleyen ailenin beşinci kuşak torunu noksan asırdır çipo dövüyor

Isparta’bile ilkokul kuşaktır bitmeme eden ağababa mesleği demircilik zanaatını sürdüren 58 yaşındaki Mehmet Akdeniz, 200 yıldır yanan ocağın başında çipo dövüyor.

Henüz 11 yaşında iken demirci atölyesine giren Akdeniz, babasından öğrendiği mesleği ilerletti. Mesleğin ailedeki beşinci nesil temsilcisi olan Akdeniz, 2 asırdır harlayan demir ocağını atalarından gördüğü kabilinden rastgele sabahleyin “bismillah” ile yakıyor.

Eğirdir Sanayi Sitesi’ndeki dükkanında, kaybolmaya yüz markajcı mesleğini önce günkü aşkla sürdüren Akdeniz, kor halindeki çıpa kütlelerine varyos ve çekiçle hat vererek teber, kazma hatta saban kabil mahsulat yapım ediyor.

Mesleğin Isparta’daki sonuç temsilcilerinden olan Akdeniz, kısaca noksan asırdır düzentileme verdiği demircilik zanaatının yaşatılması üzere çırağını bile özenle yetiştiriyor.

“İşimi istekle yapıyorum”

Mehmet Akdeniz, dükkanındaki ocağın başında AA muhabirine, mesleğini çokça sevdiğini söyledi.

Sıcak demiri tokatlayarak model vermenin kendisine sağlık verdiğini dile getiren Akdeniz, “İlkokulu bitirdikten sonra babamın yanı sıra mesleğe adım attım. Dedem, dedemin babası ve onun dedesi bile demircilik yapmış. Ben üstelik ata mesleğimizi sürdürüyorum. İşimi bayıla bayıla yapıyorum. Yamaklık dönemimde boyum demire çekiç sallamaya yetmiyordu. Ayağımın altına koyduğum sandığın üstüne çıkarak tezgahtaki demiri dövüyordum. Bugünlere geldik.” diye niteleyerek konuştu.

Alın teriyle mal kazanmanın huzurunu yaşadığını dile getiren Akdeniz, imal ettiği tarım malzemeleri, familya aygıt ve gereçlerinin yorgunluğunu unutturduğunu rapor etti.

“Iri dedelerim kağnı arabası dingili yapımıyla nam salmış”

Dede mesleğini bitmeme ettirmenin gururunu yaşadığını nâkil Mehmet Akdeniz, mesleğe istem fail çırak bulamamanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi.

Tarihi mesleğin sürmesi, kullanılmamış zanaatkarlar yetişmesi için çaba harcadığını tamlayan Akdeniz, şöyle konuştu:

“Haddinden Fazla güzel, sevinçli tıpkısı mesleğimiz var. Çalışanı bıktırmayan aynı mesleğin temsilcisiyim. Daima bambaşka alet yapım ediyorsunuz, imal ettiğiniz, ürettiğiniz her madde size esenlik veriyor. Çakılı aynı hareket yapmadığınız üzere keyifle çalışıyorsunuz. Demircilik mesleği hem maharet hem üstelik zanaatkarlık gerektiriyor. Cumhuriyet öncesi Osmanlı zamanında birlikte nazik büyük dedelerim kağnılarda bulunan dingilin yapımıyla ün salmış. Bu yüzden dingilci lakabıyla anılıyor.”

“Mesleğimiz, çiftçiler üzere önemli”

Özellikle bölgede rençperlik yapanların kendilerinden çok memnun olduğunu belirten Akdeniz, “Düşünün, aynı çiftçimiz 2 bin liraya aldığı benzeri makinesi, cihaz ve edevatı kırıldığında, yamulduğunda yenisini alması berenarı masraflı olacak. Hasar gören parçayı haddinden fazla uygun ücretle onarım ediyoruz.” dedi.

Share: