Trabzon’bile planlı “6. Ulusal Polar Bilimleri Çalıştayı” ikinci gününde yapılan sunumlarla tamamlandı.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Endüstri ve Uygulayım Bilimi Bakanlığı uhdesinde ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitüsü (DÖRDÜL) koordinesinde, Karadeniz Beceri Üniversitesi (KTÜ) sülale sahipliğinde Atatürk Hars Merkezi’nde planlı “6. Millî Kutup Bilimleri Çalıştayı”nın ikinci gününde 4 salonda 37 banak yapıldı.

Fiziki bilimler oturumuna katılan lise öğrencileri Hilal Başak Demirel, Zeynep İpek Yanmaz ve Azra Ayşe Çakıcı “Polar Okyanuslarındaki Mikroplastik Kirliliğini Engelletmek İçin Yerel ve Milli Biyoplastik Materyal Üretimi” mevzulu yemek gerçekleştirdi.

Demirel, bir sene evvel düzenlenen 5. Ulusal Polar Bilimleri Çalıştayı’nda yer aldıklarını ve projelerini ihya fırsatı bulduklarını belirterek, katıldıkları Kutup Araştırmaları Proje yarışmasında fiziki ulum dalında Türkiye birinciliği elde ettiklerini söyledi.

Yapılan mülakatlar sonucunda Antarktika’ya gidecek kol yerine seçildiklerini tabir eden Demirel, şöyle konuştu:

“Şu anki hedeflerimiz beyninde Antarktika’ya numunemizi çekmek, beslemek ve icabında oradan mikroplastik örnekler alabilmek. Projemizin huruç noktası devir geçtikçe sanayileşme ve zat artışına sadık namına plastik tüketiminin artması. Üretilen plastiklerin yüzdelik 9’u hoşgörüsüz dönüştürülüyor. İnsan kaynaklı kirlilikten uzak olarak bildiğimiz kutup bölgeleri üzere bu kapsam son yıllarda değişti. Muhtelif kimyevi maddelerin ayrıntılı mesafeli taşınmaları hem Arktik hem üstelik Antarktika üzere huysuz sonuçlar doğuruyor.”

Projeleri ile meşe ağacı palamudunun nişastası ve selülozu bazlı biyoplastik üreterek kutuplardaki ve dünyadaki plastik kirliliğini sunu aza indirmeye çalıştıklarını vurgulayan Demirel, ürettikleri biyoplastiklerin polar ekipleri vasıtasıyla bölgede kullanılmasını amaçladıklarına dikkati çekti.

Demirel, anadan görme plastik ürünlerin üretim sürecinde global ısınmaya neden olmasına rağmen biyoplastiklerde hakeza durumun söz konusu olmadığına bel ederek, şunları kaydetti:

“Böylelikle biyoplastikler hem istihsal hem bile tüketim sürecinde geleneksel plastiklere henüz huy dostu alternatif sunmuş oluyor. Daha ilk yaptığımız edebiyat taramalarında biyoplastik üretiminde genelde darı, düğü kabilinden azık maddeleri kullanılıyor. Bu bile biyoplastiğin acun pazarında sürdürülebilirlik ve maliyet noktasında sıkıntıya kere açıyor. Fakat meşe ağacı palamudunda hakeza ayrımsız buut söz konusu değil. Ayrıca ülkemizde çokça rahat bulunduğu üzere temini niteliksiz. Tığ önce aşamalarımızda üniversite bahçelerinden kendimiz toplayıp kullanmıştık. Bizim projemiz meşe ağacının biyoplastik üretiminde kullanıldığı literatürdeki geçmiş ve tek faaliyet. bu haysiyetle bile orijinalite taşıyor.”

Çalıştay, 4 salondaki sunumların peşi sıra sona erdi.