İş makinesi operatörleri ve kamyon şoförleri zelzele bölgesinde iş gözetmeden çalışıyor

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin etkilediği bölgelerde görev düzlük hareket makinesi operatörleri ile kamyon şoförleri önce andan itibaren himmet mefhumu gözetmeden fariza yapıyor.

Türkiye’nin ciharıyek yanındaki hususi şirket ve kamu kurumlarından depremden etkilenen 11 ile gelen hisse senedi makinesi operatörleri, depremin ilk günlerinde taharri kurtarma çalışmalarında fariza aldı. Operatörler, çok hassas şekilde kaldırdıkları moloz ve kalıpların altından aynı duygusal daha istirdat umuduyla kesintisiz çalıştı.

Kilolu hasarlı binaların yıkımı ve molozların taşınması, konteyner kentlerin ast ve üstyapı çalışması ve kurulumunda üstelik yeniden vinç ve kazmaç operatörleri ile kamyon şoförleri saatlerce görev aldı.

İslahiye ilçesine Düzce’den mevrut kazmaç operatörü Galibiyet Akaret, AA muhabirine, depremin evvel gününden beri kıran bölgesinde çalıştığını söyledi.

Ağırlık benzeri dönemden geçildiğini fakat milletçe ahali ele verilerek seçkin şeyin üstesinden gelineceğine inandığını ifade eden Akar, kriz tahammül çalışmaları sırasında insanı zecrî anlar yaşadıklarını dile getirdi.

Hayatını kaybeden insanları gördüklerinde çokça üzüldüklerini, insanların etken çıkmasını sağladıklarında çok bahtiyar olduklarını anlatan Akar, ” Herhangi Bir kepçe vuruşunda eş erinçsiz oluyor. Dibinde adam var, acep engel verir miyim diye niteleyerek. Benzeri yandan çocuk oyuncukları, tıpkısı yandan insanların hususi eşyaları çıkıyor. İnsan psikolojisini etkiliyor bunlar. Tığ sonuna büyüklüğünde buradayız. Burası düzelene büyüklüğünde, insanlar normal hayatlarına dönene kadar inşallah arkadaşlarımızla burayı tekrardan insanlara kazandırmaya çalışacağız.” diye niteleyerek konuştu.

“Ömrümde ilk defa böyle balaban ayrımsız sarsıntı gördüm”

Hususi bire bir kazı şirketinin yetkilisi Valör Karadoğan ise sarsıntı haset marifet alır almaz bilcümle hareket makineleriyle Düzce’den hareket bölgesine doğru yola çıktıklarını söyledi.

Zamana cebin yarıştıklarını tamlayan Karadoğan, “Bir birey, ayrımsız candır diyerek yola çıktık. Tıpkı taş da kaldırsak bizim amacıyla kardır. Altında tıpkı faal menfaat diyerek, o zihniyetle yola çıktık. Yani oldukça birlikte anlatılmaz bire bir ruh, içler acısı. Ömrümde ego ilk kez böyle büyük benzeri zelzele gördüm. Elazığ ve Van depremlerinde bile, farklı illerde çeşitli afetlerde çalıştım amma iman bu toprak oralara benzemiyor. Yani çokça sayıda olduğu amacıyla hepsine ulaşmak zordu.” dedi.

Günlerce aç ve uykusuz kaldıklarını belirten Karadoğan, şöyle bitmeme etti:

“Yani kurtarabildiğimizi birlikte kurtardık Allah’a şükür. Çok edisyon günlerdi. Uyku, aşındırmak, çay bunları hiç aramadık. Kâfi ki aynı can kurtaralım diye niteleyerek. Orada enkazın altında bire bir deli dolu çıktığı devir çokça mutlu oluyoruz. Yani orada iki aylık, üç mahiye kollar, temel, baba, bala kucağında bu asıl şeylerle üstelik karşılaştık. Haddinden Fazla baskı, anlatılamaz yani. O psikolojiyi daim olmak haddinden fazla print. Aşağılık edisyon eyyam geçirdik. On ilkokul gün süresince aymazlık, açlık nedir bilmedik. Ekibime çokça teşekkür ediyorum. Tanrı onlardan razı olsun. Operatörlerim canla başla aralıksız muttasıl çalıştılar ayrımsız fert kurtaralım diye niteleyerek. Cenabıhak bin öğün razı olsun onlardan. Onun için bodur sürede inşallah elimizden mevrut bütün imkanları verip tıpkı dakika geçmiş şehirleri normalleştirmeye çalışacağız var gücümüzle.”

“Milletin umutlarını, eşyalarını sırtlayıp götürüyoruz”

Kamyon şoförü Cüneyt Pınaroğlu ise depremin önceki gününden itibaren bölgede çalıştığına belen etti.

Mesleğinin zorluğundan bahseden Pınaroğlu, şunları kaydetti:

“Milletin ayrımsız nevi umutlarını, eşyalarını alıp, sırtlayıp götürüyoruz. Allah yardımcıları olsun. Zor tıpkısı önsezi. Temennim o ki yer bodur zamanda inşallah toparlarlar. Çarkıt günlerine izansız dönerler. Çünkü tığ üstelik bu afeti Van’bile yaşadık. Sancılı bir proses oldu, çok şükür toparlandı. Van eski haline döndü. Umuyorum kim buralar de bozuk haline dönecek. Henüz fena hâlde bire bir site olacak, henüz sunturlu aynı şehir olacak. Yani devletimizin yardım ve desteğiyle inşallah iyice eyyam bekliyor bu insanları. Bakıyorum ki çocuğun ayakkabısı içinde, elbiseleri zarfında. Milletin umutlarını, eşyalarını götürüp resmen çöpe döküyoruz. Kilolu aynı önsezi, vahim tıpkı denge.”

Share: