Doç. Dr. Çap Miğfer Tulum: “Böbrek taşı hastaları günde genişlik bir iki 3 litre su içmeli”

Doç. Dr. Cesamet Miğfer Yuvarlak: “Böbrek taşı hastaları günde bildirme bir iki 3 litre su içmeli”

“Ailesinde böbrek taşı olanlar, kontrolü ihmal etmemeli”

KAYSERİ Ürolog Doç. Dr. Ululuk Tolga Yuvarlak, böbrek taşı hastalarının günde genişlik beş altı 3 litre akarsu içmeleri ve fazla kiloya erbap böbrek taşı hastalarının kilogram vermesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Yumuk, ailesinde böbrek taşı olan kişilerin, şikayetleri olmasa birlikte kontrol amacıyla üroloji hekimine görünmelerini kaynak etti.

Böbrek taşı hastalığının eşsiz görülen bir hastalık olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Bevliye Uzmanı Doç. Dr. Fehamet Tolga Tulum; “Böbrek ve üriner bütün taşları acun coğrafyasında yüzdelik 1 ila yüzde 20 arasında mütebeddil sıklıkla görülmekteyken, ülkemizde yüzde 11 ila 15 görülüyor. Böbrek taşlarının bu kadar nadir gözükmesine karşın rastgele yaştan hastada görülebilmesi zımnında parasız çeşitliliği açısından farklılık gösteriyor. 3 mahiye bebekten 80 yaşındaki bireye büyüklüğünde böbrek taşları kesif bire bir şekilde karşımıza çıkıyor” dedi.

“Tekrarlama ihtimali yüzde 25”

Böbrek taşlarının genellikle rastlantısal yerine tespit edilebildiğine değinen Doç. Dr. Yuvarlak “Böbrek taşları, üriner böbrek bütün içerisinde idrar kanallarında tıkanıklık yaparak, böbreklerde şişmeye sınırlanmış olan yan ağrısı, kusma, bulantı, idrarda yanma ve nezif bazı bazı üstelik üretrada yani idrar kanalının sonuç kısmında tıkanıklık yaparak ağız ağıza idrar yapamama kadar hastalanmış yakınmaları ile karşımıza çıkabiliyor” diye niteleyerek konuştu. Böbrek taşı sorunu kıvrak hastada böbrek taşı sorununun esasen etmesi ihtimalinin hayatı süresince yüzdelik 25 olduğunu ifade fail Doç. Dr. Tulum şunları söyledi;

“İlk 5 sene içerisinde yüzdelik 50 oranında tekrarlayabilir. Bu nedenle önce taş atağı tedavi edilmiş hastaların ağır ezgi aralıklarla arama edilmesi da ehemmiyet genişlik ediyor. Böbrek taşları tek taraflı ve birden başlayan, yan ağrısı, böğürde veca, kasıkta dert, idrarda yanma, hacet yapmada müşkülat ve sıkça idrara gezinti üzere semptomlar gösterebiliyor. Yaptığımız tahlillerde idrarda kanama tespit edilebiliyor. Görüntüleme sistemi olan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografide taşların yerleri belirleme edildikten bilahare de akla yatkın tedavi yöntemlerine başlıyoruz.”

Doç. Dr. Yuvarlak, anne tedavi yönteminin cerrahi olduğundan bahsederek “Böbrek taşlarında primer tedavi yöntemimiz cerrahidir. Fakat cerrahiden önce yeri ve boyutu uygun olan; böbrek içre ve üreter denilen kanalın böbreğe yakın kısmında olan taşlara vücut dışından makbul yepyeni dalgaları ile nakız yöntemi da uygulanabilir. Melez işleminin yapılamadığı olgularda faziletli uygulayım bilimi ürünü enerji cihazlarının (holmium lazer) kullanıldığı endoskopik (Vabeste) cerrahiler uygulanır. İdrar yolundan böbrek içerisine ya bile sırttan böbrek içerisine endoskopik ekipmanlar ile girilip, ahcar kırılıp ve eğin dışarısına alınabiliyor” dedi.

“Günde sunu bir iki 3 litre akarsu içmeliler”

Böbrek taşı hastalığında ameliyattan sonraları hastaların kendi maltalık standartlarına dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yuvarlak, aşkın kilosu olan hastaların kilo vermesini; tuzsuz diyetle beslenmelerini ve en önemlisi günce nakit alımını artırmalarını tavsiye etti. Doç. Dr. Yoğun, günlük hazır para ihtiyacıyla ilgilendiren “Bu sıvı alımının arttırılması dediğimizde alışılagelen su alımından bahsediyoruz. Yani yemeden içmeden su alımının bol yapılması taş hastalığının yeniden nüks ika ihtimalini ve kâin taşların büyüme hızını azaltabilir. Günlük yapılan lüzum miktarının 2,5 litrenin altına düşmeyecek şekilde su tüketilmesi gerekmektedir. Taş hastalarının günde 3 ila 3,5 litre akarsu tüketerek, taş oluşumunun ya da tekrarının önüne geçmeleri gibi” diye niteleyerek konuştu. Bazen taşların kalıtım bilimi altyapıları olduğunu ve bu soy hastalarda cerrahi sonrası ayrımlı tedaviler üstelik uygulanabileceğini anlatım fail Doç. Dr. Yoğun, ailelerinde böbrek taşı hastalığı olan kişilerin üroloji hekimine kontrole gelmelerini önerdi.

Share: