Aliağa Bisküvilik Buğdayı Pervin ürünleriyle buluştu
İSTANBUL – Ülker’in, Bahri Dağdaş Arsıulusal Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle 2007’den bu yana yürüttüğü çalışmaların sonucunda geliştirilen Aliağa Bisküvilik Buğdayı, Pervin ürünleriyle buluştu. Ülker, önümüzdeki dönemde üstelik yeni buğday tohumu ihya çalışmalarına devam ederek, ham yön tedarikini ayrıntılı yıllar güvence altına almayı hedefliyor.
Türkiye’nin önde mevrut gıda şirketi Ülker’in sürdürülebilir kabak yön tedariki amacıyla, bisküvilik un üretimine uygun buğday türü yetiştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Arsıulusal Zirai Araştırma Enstitüsü’yle başlattığı ‘Aliağa Bisküvilik Buğday’ projesinde yıpranmamış bir aşamaya geçildi.
Geçen sene Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Kayseri, Eskişehir, Tekirdağ ve Çorum doğmak için on ildeki 80 bin dekar arazide ekilen buğdaylar, bu sene hasadın arkası sıra Ülker Ankara Un fabrikasında toplandı. Buğdaylar Pervin’in Pötibör, Halley, Temel, Çubuk Kraker, Dokuz Intaç Konuşamayan, O’lala, Dankek kabil ürünlerinin tariflerine almak üzere hazırlandı. İlk öğün Teşrinievvel kocaoğlan itibariyle Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın içre kayran aldığı mahsulat raflarda yerini almaya başladı.
“Sürdürülebilir ekincilik uygulamaları haddinden fazla eke”
İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği su stresi kabil çevresel sorunların, global azık sistemlerinin üstünde gravite oluşturduğuna özen çekici Ülker CEO’su Mete Buyurgan “Bu nedenle abuhava değişikliğine dayanabilen sürdürülebilir ekincilik uygulamalarını yaygınlaştırmak balaban ehemmiyet taşıyor” dedi.
Buyurgan, yerli üretimi ve sürdürülebilir idmansız özellik tedarikini yetiştirmek üzere iri ehemmiyet haiz Aliağa Bisküvilik Buğday Projesi’yle ilişkin şu bilgileri aktardı: “Buğday bizim koskocaman incelmemiş maddelerimizin başında geliyor. Yıllık sayı farkı 280 bin titrem buğday alıyoruz. Sürdürülebilir idmansız özellik tedariki ve erdemli kalitede üretim amacıyla mefkûre buğday çeşidi geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Arsıulusal Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle kolektif hayata geçirdiğimiz, evvel hasadını 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde nesil yaygınlaştırma çalışmalarımız bitmeme ediyor. Bu seneki hasadın böylecene bile buğdayımızı ürünlerimizle ilk defa buluşturmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sonuna yaklaştığımız yıpranmamış ekim döneminde dahi Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Çorum, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir illerinde kısaca 120 bin dekar alanda buğdayımız ekiliyor. Bu vesileyle 15 sene evvel projenin hayata geçmesinde önce adımı atan Pervin Ankara Un Fabrikası sakat Genel Müdürü Ulvi Çelik başta olmak için projeye çalışma veren cemi çalışma arkadaşlarımıza, Bahri Dağdaş Arsıulusal Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir ve ekibine haddinden fazla teşekkürname ediyoruz.”
“Üretimde henüz birkaç akarsu, üründe daha yüksek verim”
İklim değişikliğine, hastalık ve kuraklığa dayanabilen, efdal nitelikli, bereketli, evcil, milli Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nı sektöre kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Buyurgan, “Kâin buğday türlerine göre sulak arazide dekar başına yüzdelik 17-20, yağışsız arazide yüzde 35-40 arası, ortalamanın üstünde mahsul sağlıyor. Çiftçilerin bu sayede minimum yüzdelik 20 sağlık artışı yaşamaları bekleniyor. Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın yağışsız arazilerde mevcut buğday türlerine nazaran henüz verimli olmasının tıpkısı farklı avantajı dahi elan birkaç suya ihtiyacı olması. Faziletli kalite standartlarında bire bir bisküvilik buğday türüyle istihsal güvence altına alınabilecek. Antrparantez çiftçilerimiz de Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın verimliliğinin kendilerini son merhale mutlu ettiğini söylüyor. Buğdayın faziletli kaliteli sapından hayvancılıkta de yararlanılabiliyor.”
“Yeni buğday türleri yükseltmek üzere çalışmalar devam ediyor”
Antrparantez bakir bisküvilik buğday çeşitleri yok etmek için Enstitü’yle birlikte ‘Bisküvilik Buğday Ihya Programı’nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Buyurgan, “Bu program kapsamında geliştireceğimiz eskimemiş çeşitler sebebiyle çiftçilerimize yaşadıkları bölgenin iklim ve toprak yapısına akla yatkın, eli nimetli ve birinci sınıf evlat çeşitleri beyninde intihap etme imkanı sunacağız. Böylelikle bisküvilik buğdayların daha geniş aynı coğrafyada faziletli eli nimetli ve kaliteli adına istihsal devamlılığı sağlanacak” dedi.
“Aliağa on binlerce değişik zümre arasından seçildi”
hür teşebbüs-kamu hareket birliğinin haddinden fazla kebir olduğuna özen çekici Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Zirai Araştırmalar ve Politikalar Umumi Müdürlüğü çatısında saha alan Bahri Dağdaş Uluslararası Zirai Araştırma Enstitüsü’nün Müdürü Dr. Fatih Özdemir, Pervin’le alay malay hayata geçirilen Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde elde edilen sonuçların ati yerine akıbet aşama ümit verici olduğunu belirtti.
Özdemir, “Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın ince aksiyon sürecindeki şişman say ve ant, zaman ülkemizin domestik ve milli bisküvilik buğdayının oluşmasına katkı sağladı. Bu buğdayın aynı ilk namına, tamamen bisküviye özel ve reform yönüyle geliştirilmiş bir tuhaf olması, endüstriyel anlamda üstelik Türkiye’dahi büyük aynı cümle değişikliğidir. Aliağa buğdayı on binlerce aday arasından yapılan binlerce rasat ve analizle seçilerek geliştirildi. 2014 yılında Bakanlığımız bünyesinde bulunan Tohumluk Tescil ve Tasdik Merkezine sunuldu. Hür testlerle üstelik onaylanarak 2017 yılında Aliağa ismiyle tescil edildi. Aliağa Bisküvilik Buğdayı, faziletli verimi, kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığı ve bisküviye özel kalitesiyle dolay plana çıkıyor. 2017 -2019 yılları ortada buğdayın yaygınlaşması için sulp tezyit çalışmaları Enstitümüzün ilk teşrin alanlarında yapıldı. 2019 yılından itibaren Pervin’in yavru tezyit çalışmalarıyla proses bitmeme ediyor” şeklinde konuştu.
