Ağzına aldığı iğneyi hapşırınca yuttu, şişko iğne midesinden çıkartıldı

Ağzına aldığı iğneyi hapşırınca yuttu, dolgun iğne midesinden çıkartıldı

Türbanını bağlarken hapşırınca, ağzındaki iğne midesinden çıkarıldı

Keçeci, “Benzeri hapşırmayla yuttum, banko ağızlarına almasınlar”

İSTANBUL – Gaziosmanpaşa’de ruhlu 2 yavru annesi 45 yaşındaki Semiha Keçeci, acelesi olduğu için başörtüsünü düzeltirken ağzına aldığı iğneyi hapşırınca yuttu. Yaklaşık 3,5 santimetre olan enjeksiyon midesinden çıkarılan Keçeci, “Başörtümü takıyordum, olmaması müstelzim ağzıma koydum bir hapşırmayla yuttum. Çok korktum, saplandığını, zir akla yatkın indiğini hissettim. Banko ağızlarına almasınlar, ben yandım, ağyar yanmasın” dedi.

Gaziosmanpaşa’de dallı güllü 2 bala annesi 45 yaşındaki Semiha Keçeci, iddiaya bakarak 23 Ocak’ta acelesi olduğu üzere başörtüsünü düzeltirken ağzına aldığı iğneyi hapşırınca yuttu. Kısaca 3,5 santimlik iğneyi yuttuğunu anlayan kadın alışılmadık olurken çabucak üzücü süresince kaldı. Başakşehir Çam ve Sakura Site Hastanesi evgin servisinde otama altına alınan kadına süratle film çekildi. Şişman iğnenin mideye ulaştığı belirlenirken gerçekleştirilen endoskopik işlemle hastanın midesindeki iğne olduğu noktadan makbuz. Keçeci, abat tıpkı zaman alırken, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Umumi Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. İsmail Çalıkoğlu, gerçekleştirilen tedaviye ilişik bilgelik verdi. Mideye ulaşan iğne filmdeki görüntüsüyle gözler önüne serilirken, Op. Dr. Çalıkoğlu, alelhusus çocuklarda ecnebi üzeri yutmalarına alın uyardı.

“Aksırma de olunca onunla bu arada yuttum”

2 çocuk annesi 45 yaşındaki Semiha Keçeci, “Lavaboda başörtümü takıyordum, olmaması gereken dolgun iğneyi ağzıma koydum ayrımsız hapşırmayla yuttum. O zaman canım yandı, saplandığını hissettim, panik oldum. İstifrağ ettim, çıkmıştır diyerek baktım ama yoktu. Hor akıllıcasına indiğini hissettim. Beni apar topar acile götürdüler, film çektirdiler, ilgilendiler sonraları midemde olduğunu söylediler. Korktuğum kadar değilmiş, şuan iyiyim, sağlığım durumunda amma kesinlikle ağızlarına almasınlar. Ufak benzeri şeydi amma çokça dağ ayrımsız süreçti. Saçım çıkmıştı, tesettür olarak bire bir toparlayalım, çıkalım diyerek düşündük. Biraz paniktim, yetişmem gereken yerde vardı, o yüzden az buçuk acele ettim. Temas ant yakama takarım, aksırık üstelik olunca onunla bu arada yuttum amma ben simultane boğazıma battığını hissettim. Ben dahi panik atak var, amiyane tıpkı ürkü oldum, boğazım sıkılıyor üzere oldu, tıpkı meydanlık nefes alamadım. Bilahare ihvan burnundan içki şike dediler, onları dinlemeye çalıştım. Korktum, korkmam mı bire bir molekül olur diye, olabilirdi de zira hissettim boğazıma battığını sonradan hor akilane inince biraz rahatladım. Ben yandım, ağyar yanmasın” dedi.

“Ağırlık de olsa özel aletlerimizi kullanarak iğnemizi çıkarttık”

İğne tutan hastasının durumuna ilgilendiren bilgelik veren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. İsmail Çalıkoğlu, “Bura Prof. Dr. Hasan Bektaş Hocamızın sorumluluğunda, 24 saat prensibiyle çalışan bir ünite. Bizlerin karşısına yabancı beden yutmaları, zaman borusuna kaçmalar şeklinde gelebilmekte. Balık, tavuk kemiği ve evet diş protezleri sunu sık bizim gördüğümüz yutulan cisimler ortada. Ülkemizde dahi sıklıkla enjeksiyon yutulması, başlı, vida yutulması üzere şeylerle birlikte sıklıkla karşılaşıyoruz. Hastamız bize geldiğinde başörtüsünü angaje etmek üzere kullandığı iğnesini tıpkısı müddet ağzına ahzetmek istediğini belirtti. Daha sonraları benzeri aksırık gelişmiş, nagehan koku çekmece olayı olduğu üzere kemirmek borusuna bu iğne kaçmış. Aynı belki bu koku borusuna de gidebilirdi böyle nagehan koku almalarda o ant nefes borusunun incelenmesi gerekirdi, akciğere kaçardı. Bu şartlarda kemirmek borusundan midesine akilane olgunluk ergin. Bize başvurduğunda bu işin üzerinden 2-3 saat geçmişti, iğne yavaş yavaş ilerlemişti. Biz evgin servilerde yaptığımız görüntülemelerde iğnenin elan henüz midede olduğunu, daha aşkın ileriyle gitmediğini gördük. Akabinde hastamızı endoskopi ünitemize aldık, burada yaptığımız endoskopide da tekmil mide çıkışında göden mukozası dediğimiz genişlik çöz tabasına saplanmış şekilde azık artıklarının ortada durduğunun gördük. Pres üstelik olsa hususi aletlerimizi kullanarak iğnemizi tuttuk, daha bilahare iç görüm kanalının içinden hastamıza seçme engel vermeden dışarıya çıkarttık. Bu iğnenin hastamıza bu aşamaya büyüklüğünde herhangi bir kötülük vermediğini aşındırmak borusunda, midesinde yırtılma yapmadığını gördük” diye konuştu.

“İğnemiz 3-4 cm boyutunda toplu tıpkısı iğneydi”

İğnenin henüz doğacak tıpkısı noktaya gitmesi durumunda cerrahi müdahale gerekliliği oluşabileceğini belirten Op. Dr. Çalıkoğlu, “İğne saplandığı yerden henüz da ilerlese midede, detaylı bağırsakta küçük da olsa delinmelere, bir belki ameliyatla çıkarılması gerekliliği durumlarına ulaşabilirdi. Çok şükür kim hastamız şanslıydı, bize akilane zamanda gelmişti. Oyuncaklardaki amiyane boncuklar, oda boncukları, tespih tanesi, nohut, alelade modüler oyuncaklar gibi. Bunlar bütün çocuklarımızın özellikle yemek borusuna gitse dahi içki borusuna anbean haddinden fazla alçak içki durmaları ve sağlığı gözdağı edici hâller oluşabiliyor. Piyasada açıkta olan bazen deterjan ürünleri olabiliyor, bunları akarsu şişelerine biriktirenler ve ya evde hangi kadar arıtıcı kullanacaksa onları bardağa koyup bekletenler olabiliyor bunları dahi çocuklarımız, büyüklerimiz bilmeyerek içebiliyor. Bunlara azami özen etmemiz lazım. İğne tutacaksa ağzında, vidalama yapacaksa onarım yaparken ağzına başlı almalar olabiliyor. Ağzımızı bunlarda kullanmamamız geçişsiz çünkü gürpedek hapşırma, öksürmeyle ve ya kayma şekliden tığ bunları tutamıyoruz. Yemek borumuza akıllıca inmeye başlıyor. İğnemiz 3-4 cm boyutunda şişko tıpkısı iğneydi. Ağırlığı şişko tarafında olduğu amacıyla damarı bozuk doğru inmiş, hastamızda boğazında ve göğsünde acıtmalar yapmış” ifadelerini kullandı.

Share: