Tıpkı genci 3. kattan atarak öldürdükleri sav edilen sanıklar bilge karşısına bundan sonra

Eskişehir’birlikte 26 yaşındaki genci çarpma edip aynı binanın 3. katından zir atarak öldürdükleri tez edilen 1’i eş 3 sevimli bilgili karşısına çıktı. Sanıklar, maktulün kendisini pencereden aşağıya attığını gelecek sürdü.

28 Haziran’üstelik İstiklal Mahallesi Demirciler Sokak’taki tıpkısı apartmanda meydana gelen olayda, Sırrı S. (60) ve Gökhan Kısacık (26) ile Emine B. (27), Mert E. (26) ve Sevinçli T. (35) beyninde ‘algı-verecek’ meselesi yüzünden ağız dalaşı daha çok. Tartışmanın büyüdüğü olayda iddiaya göre Gökhan Kısacık ve Sırrı S. zedelenmek edildi. Akabinde şüpheliler, Gökhan Kısacık’ı binanın 3’üncü katındaki pencereden hor atıp kaçtı. İhbar üzerine olay namına mevrut 112 Ivedi Servis ekiplerince Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Gökhan Kısacık hayatını kaybetti. Zedelenmek neticesinde yaralanan Sırrı S. ise otama altına alındı. İl Güvenlik Müdürlüğüne merbut Güvenlik Şubesi Kıya Devir Amirliği ekiplerince yakalanan şüpheliler Emine B., Er Kişi E. ile Sevinçli T., emniyetteki işlemlerinin peşi sıra adliyeye atıf edildi. Şüpheliler, çıkarıldıkları sulh ukubet hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilişik Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın tamamlanmasının arkası sıra 3. Bunaltıcı Ukubet Mahkemesinde sav açıldı.

Eskişehir 3. Okkalı Ukubet Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, mevkuf sanıklar Emine B., Sap E. ve Sevinçli T. ile maktulün yakınları ve yan avukatları katıldı. Gökhan Kısacık’ı ‘kasten öldürme’ suçundan yargılanan sanıklar, mahkemede önceki savunmalarını yaptı. Olayda bir suçunun bulunmadığını ve sair sanıkların maktulü zedelenmek ettiklerini öne süren maznun Emine B., “Görüngü tarihinde değişik sanıklarla birlikteydim, bu arada ispirto aldık. Ayrımsız süre bilahare maznun Mutlu birinden alacağının olduğundan bahsetti, ‘Bu kişinin yanına gidelim’ dedi. Beraber bahsi geçen adrese gittik. Mesut binanın girişinde kâin kameranın yönünü değiştirdi. Illet değiştirdi bilmiyorum. Tığ içeriye girdikten bilahare sanık Mesut dairenin içeriden kapısını kilitledi. Daha sonra sızlanan Sırrı ile aralarında alacak verecek meselesinden kontekst tartışmaya başladılar, ağız dalaşı kavgaya dönüştü. Mesut, Sırrı’ya elleriyle vurmaya başladı. Biraz çok vurunca maktul Gökhan, Mutlu’a ‘Vurmayın’ diyerek söyledi. Bu tam sanık Sap, Gökhan’ı tuttu. Gökhan’ın bu şekilde ‘Vurmayın’ diye söylemesinden ve masanın üstünde kâin bıçağa yönelmesinden sonraları ayrıksı iki sanık gelişigüzel Gökhan’ı çifte tokat dövmeye başladılar. Gökhan tıpkısı mesafe yere yığıldı, yerde de tekme atmaya bitmeme ettiler. Gökhan aldığı darbeler neticesinde bayılır üzere oldu. Gökhan’ı kaldırıp Sırrı’nın yanına oturttular. Benzeri süre sonra Gökhan kendine gelmeye başladı, az buçuk çekicilik ahzetmek için camın kenarına koymak istedi. Bu tam gayrı sanıklar Gökhan’ın birlikte değillerdi. Sırça açıktı, Gökhan camın önünde albeni alıyordu. Nasıl düştü bilmiyorum, görmedim fakat özge sanıklar Gökhan’ı camdan attılar mı yoksa Gökhan kendisi mi düştü bilmiyorum. Ben öldürülmüş Gökhan’ı camdan atmış değilim” dedi.

“Yavru kendini aşağıya attı’ diye tıpkısı gürültülü geldi”

Savunmasında Emine B.’nin aleyhe ifadelerini reddeden maznun Ongun T., “Ben olaydan kısaca 1 ay büyüklüğünde geçmiş şikâyetçi Sırrı’ya 20 bin TL vecibe mülk vermiştim. 10 bin TL’sini bana vermişti fakat geriye mütezayit 10 bin TL’sini vermemişti. Olaydan geçmiş bu borcunu ödemesini tekraren Sırrı’ya söyledim fakat o geriye artan borcunu ödemedi. Görüngü tarihinde farklı sanıklarla birlikteydik, ego Sırrı’nın yanına gitmeden geçmiş telefonla aradım. Dükkanda olduğunu söyledi. Bunun üstüne ayrıksı sanıklarla beraber Sırrı’nın yanına gittik. Sırrı çokça alkollüydü. Biz içeriye girer girmez beni görünce bana küfretti. Elindeki bıçakla bana aşama yaptı. Bunun üstüne ego Sırrı’yı dövdüm. Bu sırada maktul benim kolumu tuttu, Sırrı’yı kastederek ‘Dövme’ dedi. Ego bile maktulü ‘Sen karışma’ deyip hafifçe ittirdim. Maktule vurmadım. Başka sanıkların aleyhe savunmalarını akseptans etmiyorum. Benim Sırrı ile aramdaki arbede bitmeme ederken ‘Bala kendini aşağıya attı’ diyerek tıpkı curcunalı geldi. Baktığımda Gökhan odada yoktu. Nedeniyle ego maktule vurmuş değilim, maktulü camdan aşağıya atmış değilim. Ben yalnız Sırrı’ya vurduğumu kabul ediyorum. Ele güzeşte bıçaklar bana ilgilendiren değildir. Buna ilgilendiren iddiaları bile akseptans etmiyorum. Biz girdiğimizde bıçakla Sırrı bana saldırmıştı. Ego onun elindeki bıçağı almaya çalışırken üzücü bile yaralandı. Emine’nin aleyhe ifadelerini kabul etmiyorum. Biz önceden eve girerken lüp camları açıktı, ben o camları kapattım” dedi.

“Öldürülen camı açtı, aut cephedeki klimanın motoruna ayaklarını koydu”

Üstüne ertelenmiş suçlamayı reddeden sanık Er E., maktulün kendisinin pencereden atladığını öne sürerek, “Lüks etanol almıştık. Sevinçli ‘Benzeri yere kadar gidelim’ dedi. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Taksiyle aynı yere geldik. Bina girişindeki azrail kuruntu açısını illet değiştirdiğimi bilmiyorum. Üçümüz ikamete girdik. Yakınan Sırrı, sanık Mesut’a küfretti ancak ego Sırrı’nın elinde her bıçak görmedim. Elan sonradan Ongun, Sırrı’yı dövmeye başladı. Tıpkı aleniyet Ongun’un elinde ayrımsız bıçak gördüm fakat bıçağın kötü tarafı Sevinçli’un avucunun içerisindeydi, er kısmını tutmuş değildi. Mutlu, Sırrı’yı döverken tıpkı mesafe maktul Sevinçli’a şikâyetçi Sırrı’yı kastederek ‘Vurma’ diye söyleyip bariyer olmaya çalıştı ve bu tam da masanın üzerinde mevcut bıçağa adım fayrap etmek istedi. Ego maktule bariyer oldum ve onu koltuğa oturttum. Mutlu, Sırrı’ya vuruyordu. Ongun’un elinde bulunan bıçağı alıp cebime koydum. Henüz sonraları öldürülen camı açtı. Orada klimanın aut cephedeki motosiklet kısmına ayaklarını koydu. Ben atlayıp kaçacak üzere düşündüm. Doğrusu böyle düşünmemle maktulün kendisini aşağıya atması tıpkı anda oldu. Benim evden çıkarken saksıya atmış olduğum bıçak Mutlu’un elinden aldığım bıçaktır. Aramızda aleniyet olduğu amacıyla sanığı tutmaya vaktimiz dahi olmadı” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, kuvvetli yanlışlık şüphesinin bulunması gerekçesiyle sanıkların alıkonulma hallerinin devamına değişmeyen vererek, duruşmayı Gücük Ay 2023 tarihine erteledi. – ESKİŞEHİR

Share: