????? İngiltere, Yıldız Denizi’nde 898 blok alanı, petrol ve gaz aramaları için lisanslayacak.
Kuzey Denizi Intikal Otoritesi’nin (NSTA) açıklamasına göre, İngiltere’nin enerji güvenliğine yardım sağlayacağı memul 33’üncü petrol ve gaz lisanslama turu zaman açıldı.
NSTA, ilgilileri Kuzey Denizi’nde 898 blok alanda kısaca 100 lisans verilecek tuğra başvurmaya çağırma etti.
Üretimin yer acul şekilde başlayabilmesi amacıyla Yıldız Denizi’nin güneyinde 4 rüçhan düz belirlendi. Kâin altyapıya mail bölgede mevcut bu alanların müstacelen geliştirilme potansiyeli bulunuyor.
Lisans başvurularının 12 Aile 2023’e kadar sürmesi ve önce lisansların 2023’ün ikinci çeyreği itibarıyla verilmesi planlanıyor.
Bölgede keşif ve önce istihsal arasındaki sürenin tahminî 5 sene olacağı anlayış ediliyor.
NSTA’nın verilerine bakarak, petrol ve gaz manasız el altında İngiltere’nin domestik erke ihtiyacının dörtte üçünü karşılıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İngiltere İş, Erke ve Sınai Izlem Bakanı Jacob Rees-Mogg, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası ülkelerin öz enerji kaynaklarına topluluk olmasının daha bile yetişkin ayla geldiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Enerji güvenliğimizi sağlamak Kuzey Denizi’ndeki potansiyeli yer faziletkâr seviyede kullanarak kendi üretimimizi bırakmak buyurmak. İngiltere’de gaz çıkarmak, gazı ithal etmekten daha düşük karbon göl ayağı izine erbap. Bu açıdan, NSTA’nın bakir lisanslama turunu kıvançla karşılıyoruz. Bu proses İngiltere erke sektöründe eskimemiş aksiyon imkanlarının ortaya çıkmasına, erke güvenliğimize ve ekonomimize katkıda bulunacak.”
NSTA İcra Direktörü Andy Samuel ise İngiltere’nin akman enerji dönüşümünü sağlarken doğal gaz ithalatını sürdürmesinin öngörüldüğünü dile getirdi.
Şimal Denizi’ndeki gazın ithal edilen sıvılaştırılmış doğal gazdan (LNG) henüz bir iki karbon bacak izine posta açtığını savunan Samuel, “Bu lisanslama turu Şimal Denizi’nin güneyinde mevcut enfrastrüktür hızlıca entegre edilebilecek doğal gaz keşiflerini kapsıyor. Yekpare gelişmeler çevresel ve emisyon değerlendirmelerinden geçiyor. Yer güvenliği ve kemiksiz sıfır tart hedefleri çakışmamalı.” değerlendirmesinde bulundu.
