Vekil Nebati: “İhracatımız Cumhuriyet Altını tarihimizin rekorunu kırdı”

“Bu yılın evvel şeş ayında yüzde 7,5 büyümeyi başardık”

“Türkiye, küresel ölçekte geçmiş 30 nazik ihracatçı mutluluk ortamında ihracatını sunma çokça zait 6. mutluluk oldu”

“Yükselen para şişkinliği ve hayat pahalılığına karşı vatandaşlarımızı koruyacak politikaları aceleten uyguladık”

“Ülkemizde enflasyonu kalımlı namına esasen baş başa yeneceğiz”

SAKARYA Sakarya’de katıldığı programda mütekellim Kaynak ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “2020 yılında, acun ekonomisi daralırken, bizler yüzde 1,9 büyümeyi başardık. 2021 yılındaysa ekonomimiz yüzde 11,4 ile hem 12 almanak kesintisiz büyüme sürecini devam ettirdi hem da akıbet 50 yılın en yüksek tahaccüm rakamına ulaştı. Böylelikle, ülkemiz birçok efdal gelirli ülkenin nema oranlarını de ikiye katladı. Bu yılın geçmiş şeş ayında dahi yüzdelik 7,5 büyümeyi başardık. İhracatımız 2021 yılında yüzde 33 oranındaki artışla Cumhuriyet Altını tarihimizin rekorunu kırdı. Sonunda, Türkiye, global ölçekte önceki 30 nazik dış satımcı ülke içinde ihracatını yer haddinden fazla zait 6. devlet oldu” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde planlı ayrımsız programa katıldı. 21. yüzyılın tarihe ‘krizler çağı’ namına geçeceğini tamlayan Bakan Nebati, eksiksiz dünyanın küçülmeye gittiği zamanda Türkiye ekonomisinin rekor seviyelerde artım gösterdiğine değindi. Alınan önlemleri açıklayan Nazır Nebati Türkiye’nin bu yılın geçmiş şeş ayında üstelik yüzdelik 7,5 nema oranıyla birçok faziletli gelirli ülkenin büyüme oranlarını ikiye katladığını rapor etti. Bitkisel, Tutum yönetimi yerine, yarının tüvana Türkiye’si üzere tıpkı yandan bütçe disiplinini sürdürürken değişik yandan üstelik vatandaşlara yönelik hizmetlere, Ar-Ge’ye ve ülkenin tahaccüm ile kalkınma potansiyeline ulama sağlayacak yatırımlara bitmeme edeceklerini söyleyerek, istihdam rakamlarıyla ilişik kocaman veriler paylaştı.

“Parçalanmamış insanlığı etkisi altına alan krizler, strüktürel dönüşümlere de amil oluyor”

Türkiye Iktisat Modelinin akıllıca zamanda atık hayati bire bir etap olduğuna değinen Icra Vekili Bitkisel, “2008 küresel finansal krizi; ardından güneş tacı virüs salgını ve serencam kendisine dahi Rusya-Ukrayna Savaşıyla başlayan Erke Krizi zımnında zarfında bulunduğumuz 21. asır tarihe belki üstelik “krizler çağı” kendisine geçecek. Alelhusus güneş tacı virüs salgını kabilinden aceleten yayılıp bütün insanlığı etkisi altına düzlük türden krizler, yanında çeşitli yapısal dönüşümlere dahi sebep oluyor. Söz Gelişi; zaman yaşanan erke krizi, mütenavip enerji kaynaklarına olan yönelimi birlikte artırmıştır. Öte yandan, salgın sonrasında hızlanan dijitalleşme süreci, istihsal modellerimizden mali hizmetlere, eğitimden gündelik hayatımıza büyüklüğünde, esaslı değişimleri birlikte birlikte getiriyor. Böylesine kriz ve dönüşümlerin yaşandığı bir çağda, sorunları aşabilmek amacıyla seçkin zamankinden değişik politika ve yöntemler geliştirilmesi iri önem kazanıyor. Bu anlayışla, geçtiğimiz hafta İstanbul’de, Soylu Erki Transformasyon Zirvesi’nde, dünyanın dört bir yanından saygın akademisyenlerle tıpkısı araya geldik. Değerli akademisyenlerle gerçekleştirdiğimiz istişarelerde, mutabık kaldığımız konulardan biri bile salgın sonrası dünyanın ülkemize yetişkin fırsatlar sunduğu yönündeydi. Cumhurbaşkanımız liderliğinde, serencam 20 yılda gerçekleştirdiğimiz mega altyapı yatırımlarının bile sağladığı nazik avantajla, ülkemizin yıpranmamış dönemde bölgesel ayrımsız tedarik merkezi adına öne balkon potansiyelinin haddinden fazla faziletli olduğunu değerlendirdik. Oluşan bu tarihi punt karşısında; ülkemizde uyguladığımız iktisat politikalarının, gelişmekte olan diğer ülkeler amacıyla dahi benzeşim yapılanma edebileceğini çokça sayıda şahika katılımcısı değişik vurguladı. Aslında bu tablo, bizim envestisman, istihdam, üretim ve dış satım odaklı büyüme stratejimizin, yani Türkiye Ekonomi Modelimizin dahi ne büyüklüğünde akıllıca tıpkısı zamanda atık dirimsel ayrımsız adım olduğunu, tıpkı misil daha ortaya koydu” dedi.

“Ciddi tıpkı eşiğin önündeyiz”

Bilcümle acun küçülmeye giderken Türkiye’nin yüksek oranlarda büyüyen ekonomisine özen çeken Bitkisel, “Kimi çevreler, bu inkılap sürecinde uygulamaya aldığımız politikalarımızı az daha ideolojik tıpkısı saplantı düzeyinde eleştirmişlerdir. Ancak, kül acun küçülmeye giderken faziletkâr oranlarda büyüyen ekonomimiz, rekor seviyelerde artış gösteren istihdam ve dış satım rakamlarımız, dünya ekonomilerinden zait yönde ayrışmamızı sağlayarak öngörülerimizi harbi çıkarmıştır. Biliyoruz ki toplumlar güçlü tıpkı yapıya sahiptir ve bu çatı ahit içre daima değişir. İhtiyaçları, öncelikleri, hedefleri ve bunlara merbut olarak uygulanan ekonomi politikaları da farklılaşır. Düpedüz diğer gâh ülkeler bile bugün, ortodoks olarak tabir edilen, kabul görmüş, ana akıntı iktisat politikalarını sorgulamaya ve kendilerine has koşullara bakarak farklı politika setlerini devreye almaya başlamıştır. Biz, Cumhurbaşkanımız liderliğinde, toptan konjonktürü dahi gözeterek, yarının daha aktif Türkiye’sini inşa etme uğrunda, rotamızı insanımızın işinden ve aşından, ülkemizin büyümesinden ve güçlenmesinden yöne çizdik. Geçmişe dönüp baktığımızda, 18. yüzyılda ortaya sâdır endüstri devriminin, mecmu dünyada trafo tıpkı ciddi eşik olduğunu görürüz. Bu dönüşüme bacak uyduranlar, bugünün kaslı ülkeleri konumunda olanlardır. Bugün da aynı şekilde ciddi ayrımsız eşiğin önündeyiz. Endüstriyel ekonomilerin anbean bilgelik ekonomisine dönüştüğü, firmaların uluslararası pazarlarda rekabetçi olabilmek için her alanda inovasyon yapmaları ve teknolojiden faydalanmalarının vazgeçilmez hale geldiği ayrımsız süreçten geçiyoruz. Siyasa ve uygulamalarımıza yan tayin ederken, tekmil bu dönüşümleri de mutlak surette ayn önünde bulundurarak adımlarımızı atıyoruz” diye konuştu.

“Bu yılın geçmiş şeş ayında yüzdelik 7,5 büyümeyi başardık”

İhracatın 2021 yılındaki yüzde 33 oranındaki artışla Cumhuriyet Altını tarihinin rekorunu kırdığını ifade fail Nazır Nebati, “Başka yandan, bulunan toptan akse ortamının olumsuz etkilerini bile genişlik aza indirecek politikaları çabucak hayata etmek birlik ülkeler için önem kazanıyor. Fiilen müstevli döneminde, finansal kısıtlar dolayısıyla bir nice devlet; vatandaşlarını bakmak ya dahi yatırımlarını varagelmek beyninde tercih tahsis etmek zorunda kaldı. Fakat, bizler, ülkemizde hem vatandaşımızın yanında olduk hem dahi yatırımlarımıza yordam kesmeden bitmeme ettik. 2020 yılında, acun ekonomisi daralırken, bizler yüzdelik 1,9 büyümeyi başardık. 2021 yılındaysa ekonomimiz yüzdelik 11,4 ile hem 12 almanak okunabilen büyüme sürecini bitmeme ettirdi hem dahi akıbet 50 yılın sunma faziletli nema rakamına ulaştı. Sonunda, ülkemiz bir nice faziletli gelirli ülkenin nema oranlarını dahi ikiye katladı. Bu yılın geçmiş altı ayında de yüzdelik 7,5 büyümeyi başardık. Salgının peşi sıra, Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu erke krizi dolayısıyla Avrupa’dahi özellikle enerji ciddi bir nice sektörde fabrikalar kapanırken bizler üretimimizi ve ihracatımızı artırmaya bitmeme ediyoruz. İhracatımız 2021 yılında yüzdelik 33 oranındaki artışla Cumhuriyet Altını tarihimizin rekorunu kırdı. Sonunda, Türkiye, küresel ölçekte geçmiş 30 balaban ihracatçı mevki içre ihracatını yeryüzü çokça artıran 6. devlet oldu. Bu 6 ülkeye baktığımızda; Rusya, Bir Gündüz Feneri Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Brezilya erke ve mal ihracatları yardımıyla bu sıralamada vadi alırken, Türkiye’nin endüstri ağırlıklı ürünlerle bu sıralamaya girmesi temel aynı başarıdır. Bu yılın Ocak-Eylül döneminde üstelik ihracatımız yüzde 17 oranında artarak bulunan konjonktüre rağmen güçlü artışını sürdürmeye bitmeme etti. Üretimdeki ve ihracattaki zinde performansımızı istihdam rakamlarında birlikte tarassut etmek mümkün. Hep istihdamımızı salgın dönemine kıyasla yaklaşık 5,3 milyon yabanlık artışla 2022 yılı Temmuz kocaoğlan bakımından yaklaşık 30,6 milyon kişiye çıkardık. Bu istihdam sayısı birlikte Cumhuriyet Altını tarihimizde esasen bire bir rekor anlamına geliyor. Bizler, salgın ve cenk sonrası dönemde şekillenen yeni acun düzeninde karşımıza sâdır fırsatları Türkiye Ekonomi Modeli’nin katma kızıl ve artma doğru istihsal anlayışıyla arz gani şekilde değerlendirebilmek üzere çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Vatandaşlarımızı koruyacak politikaları birden uyguladık”

Bakan Bitkisel, “Tığ, bu öncelikleri belirlerken, bilcümle dünyada faziletkâr karşılık artışları tıpkı dava olmaya başlamıştı. İlk aşamada müstevli boyunca duran tüketimin yine canlanmasıyla, murat artışının neden olduğu enflasyon, 2022 yılı bakımından enerji ve gayrı mal fiyatlarındaki artışlar zımnında yer cepheli aynı yapıya dönüştü. amma velakin döviz kurundaki artış ve şişkinlik beklentilerindeki bozulmaların etkisiyle güçlenen atalet da para şişkinliği üstünde enerjik oldu. Biliyoruz ki 80’lerde ülkeler efdal ürem politikasıyla enflasyonu düşürmeye çalıştı. Ancak bunu sükûnet ve erdemli aylaklık oranları üzere acı bedeller ödeyerek gerçekleştirdiler. Ayrıca, mevcut konjonktürde, kalan küresel enflasyona karşı Minval Bankalarının faiz oranlarında artışa gitmesinin, ekonomilerde durgunluğa ve gelir adaletsizliğine sebep olacağı esasen öngörülen bire bir durumdu. Nitekim serencam dönemde arsıulusal kuruluşlar bile bu konuda seslerini yükseltmeye başladı. IMF Başkanı, KÖLE Minval Bankası’nın faiz açık artırma politikalarının, dünyanın vurdumduymaz kalanı üzerinde nekahet etkisine bozukluk olabileceğini belirterek bu süreçte FED’i akıbet merhale sakıngan ve dikkatli olmaya çağırdı. Bizler, elhak Türkiye Tutum Modelimizi tasarlarken dinginlik ve faziletli işsizlik sorunlarıyla gine karşılaşmamak amacıyla, üretim ve istihdamı önceledik. Fakat yükselen pahalılık ve sahn pahalılığına alın vatandaşlarımızı koruyacak politikaları şipşak uygulamaya almayı üstelik kesinlikle ihmal etmedik. Karşılık istikrarını, bilcümle iktisat politikalarımızın merkezinde konumlandırarak, geçmişimizdeki bu muvaffakiyet hikayesini Türkiye Yüzyılı’nda kalımlı ağıl getirmeye kararlıyız. Enflasyonla olan mücadelemizde, iktisat politikasının mecmu araçlarını, mevcut koşulları dikkate alarak bildirme canlı şekilde kullanacağız. Ülkemizde enflasyonu kalımlı yerine gine beraberce yeneceğiz” ifadelerini kullandı.

“Tarihimizde ilk defa en gür 40 ülke içerisinde meydan aldık”

Yatırımı, üretimi ve rakiplik ortamını destekleyen idrak politikalarını kararlılıkla devam ettireceklerini nâkil Nazır Nureddin Nebati, “Elhak 2022 yılında Global İnovasyon Endeksi’nde aynı esbak yıldaki liyakatli performansımızı sürdürerek 37. sıraya yükseldik. Böylecene indeks sıralamasında tarihimizde ilk defa sunma gür 40 ülke içerisinde vadi aldık. Girişimcilik Endeksi’ndeyse 137 devlet zarfında 44. sırada yer alıyoruz. Sürdürülebilir üretimin kullanılmamış ve büyük yatırımlar gerektirdiği; bunun de finansman ihtiyaçlarını ortaya çıkardığının farkındayız. Bu ihtiyaçlar karşısında öncelikle TL’ye olan güveni artıracak, mali istikrarın devamlılığını sağlayacak ve envestisman ortamını iyileştirecek yönde adımlar attık. Peşi Sıra özel sektörün doğurucu alanlara envestisman yapmasını sağlayacak selektif kredi politikalarımızı bile devreye aldık. İhracatın büyümeye fazlalık katkısını göz uğrunda bulundurarak ihracatçılarımıza yönelik bindi paketleri açıkladık. Finansal desteğe sunu çokça gerekseme duyan KOBİ’lerin yeşil ve dijital dönüşümlerini yedirmek üzere birçok destek paketini hayata geçirdik. Motivasyon ve desteklerimizde yeşil üretime yönelik Ar-Ge faaliyetlerine öncelik vermeye başladık. Ekonomi yönetimi namına, yarının yaşayan Türkiye’si için ayrımsız yandan bütçe disiplinini sürdürürken sair yandan dahi kaynaklarımızı vatandaşlarımıza müteveccih hizmetlere, Ar-Ge’ye ve ülkemizin büyüme ve kalkınma potansiyeline yardım sağlayacak yatırımlara aktarmayı sürdüreceğiz. Hele gerçek sektörün zinde büyümesi ve finansal adına güçlenmesi üzere hazne destekli kefalet sistemi dahil elimizdeki tamam enstrümanları canlı şekilde kullanacak ve sektörün finansmana erişimini arttıracağız. Dolarizasyonla mücadelemizi artırarak ülkemizin seviye riskine karşı kırılganlıklarını minimum düzeye indireceğiz. Girişim ekosistemini geliştiren ve bakir nesil girişimlere envestisman yapılmasına öncelik veren benzeri yapının kurulmasını sağlayacağız. Yatırımı, üretimi ve rakiplik ortamını destekleyen kazanç politikalarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Kamu alımlarının kaldıraç etkisinden bilistifade yerel sanayinin desteklenmesine devam edeceğiz” dedi.