Bulgaristan, Türk turistlerin flaş rotası haline geldi

– Bulgaristan, Türk turistlerin flaş rotası haline geldi

SOFYA – Türk turistler Covid-19 salgınının arkası sıra seyahat rotalarını Balkanlara çevirirken, Bulgaristan sunu çok yeğleme edilen ülkelerin başında geliyor.

Covid-19 salgınının ardından birçok dirilik yeni seyahat rotaları oluşturmaya başladı. Yunanistan, Kosova, Kuzey Makedonya ziyaretlerini içeren Balkan turlarıyla bir nice turist tarihi güzellikleri yerinde müşahede fırsatı yakalıyor. Bulgaristan’a kullanılmamış tıpkısı firez bellemek ve tarihi benzeri görüşme yapmak amacıyla gelenlerin sayısı aşkın olsa da “ata toprağını buyurmak” isteyenler birlikte çoğunlukta bulunuyor. Türkiye’den bir nice seyyar da bitişik ülke Bulgaristan’a rastgele turlarla gezi ediyor. İstanbul, Hastalıklı, Tekirdağ ve Çanakkale’de bulunan çok sayıda devir acentesi, neredeyse gelişigüzel hafta Bulgaristan’a otobüslerle turistler gönderiyor. Turların başında ise payitaht Sofya, Filibe, Varna, Nessebar ve Burgas bulunuyor. Kış turizmi üzere Bulgaristan’ı yeğleme edenler, Bansko ve Pamporovo ski merkezlerini ülfet ediyor. Bansko ve Pamporovo, arz aşkın ecnebi turisti da Türkiye’den karşılamaya hazırlanıyor. Albeni sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstünde seyrettiği bu günlerde kayak sezonu sekteye uğrasa da Sofya ve Filibe turlarına demet bir hayli balaban.

Turist rehberi Alexandar, Türklerin bölgeye iri deste gösterdiğini belirterek, “Mümasil coğrafya olduğumuz amacıyla ve buradaki atmosferi beğendikleri amacıyla Filibe yeğleme edilen benzeri saha oldu. Eski Filibe evleri, 18. ve 19. yüzyılın Osmanlı mimarisini gözler önüne seriyor. Türk turistlerden şişman rağbet görüyoruz. Memnun kalıyorlar. Buradaki ortamın keyfine hayran kalıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Farklı kültürler ve düşünceler var”

Çanakkale’den gelen Öz Saygı Yunal, ocak ayının güneşli havasını Sofya ve Filibe turuyla değerlendirmekten çokça mutlu olduğunu söyleyerek, “Bulgaristan’ı beğendim. Gayet evire çevire, enteresan geliyor. Eskimemiş yerler kaldırmak, eskimemiş mekanlar temizlemek hoşuma gidiyor. O yüzden katıldım bu tuğra. Şu anda de gayet memnunum. Bu hafta sonunu eklemek amacıyla geldim, havanın dahi iyice olması cihetiyle kar tekmil başlamadan geçmiş sonuç turları, hakeza Avrupa’nın girişinden başlayalım dedim. Memnunum. Türkiye’nin dışına çıkınca kültürlerin, temas devir gördüğümüz kültürlerin tıpkı olmadığını görüyoruz. Ayrımlı kültürler ve düşünceler var. Bunları temizlemek vizyonumuzu artırıyor. Bu de benim hoşuma gidiyor” dedi.

“Çocuklarımızın hele bitişik ülkeleri görmelerini haddinden fazla istiyoruz”

Tuğra eşi ve iki kızıyla gelişigüzel Çanakkale’den katılan Mehmet Güç ise çocuklarına bitişik ülkeleri afişe etmek istediğini belirtti. Havanın güzelliğinden faydalanarak bire bir yolculuk rotası çizdiklerini tabir eden Çetin, “Bulgaristan mümasil olmasından ortalık ve kültür kendisine bize çok benzemesinden çevre merak ettiğimiz tıpkısı lokasyon. Çocuklarımızın da özellikle bitişik ülkeleri görmelerini çokça istiyoruz. O nedenle hafta sonunu kıymetlendirmek istedik. Havanın güzelliği bile okazyon oldu düpedüz. Çanakkale’den geldiğimiz amacıyla bizim açımızdan ekonomik namına makul amma Türkiye çokça iri ayrımsız ülke, diğer iller açısından uygun tamam mu onu bilemiyorum” dedi.

Emekliliğinin tadını gezerek ve görerek çıkardığını ifade fail Kadriye Kaytaz, “Çanakkale’den geliyoruz grupla. Alelacele acilen her hafta buradayız. Atalarımızın barhana ettiği topraklarda, onların bıraktığı yerleri çalmak hepimize ayrı bire bir esenlik veriyor. Bu coğrafyadan fırlamak pespaye çokça ağırlık. İlk nöbet değil, ben 10’uncu sefer geliyorum. Bundan eski turlarımızda Sofya’nın merkezinde konaklayarak yapmıştık” açıklamasında bulundu.

Reşide Abat, eşiyle gelişigüzel ikbal büyü oldukları Bulgaristan’ı turlar sayesinde gezip gördüklerini söyleyerek, “Ata toprakları olduğu üzere, köklerimiz burada olduğu için geldik. Bu üçüncü gelişimiz. Çokça beğeniyoruz” ifadelerini kullandı.

Reşide Rahat’in eşi ise, “Elbette kim beğeniyoruz, geliyoruz. Dede topraklarımızı ziyaret edelim istiyoruz” dedi.

“Dede topraklarını geziyorum”

Müjdat ve Meryem Yersen çifti de hem Sofya, hem Filibe’yi çok beğendiklerini tabir ederken, özellikle çarkıt Osmanlı mimarisine benzeyen eski Filibe evlerinden çokça etkilendiklerini kaydetti. Buradaki tarihin evire çevire korunduğu tamlayan Müjdat Yersen, “Filibe’dahi Osmanlı mimarine analog yapılmış evler gördük. Korunmuşlar, sanırım bunlar UNESCO korumasında” ifadelerini kullandı.

Anne tarafının Selanik’ten, cet tarafının birlikte Rodop Dağları’ndan Bulgaristan’dan geldiğini söyleyen Meryem Yersen, “Dede topraklarını geziyorum. Bugün mutluyum” sözlerini kullandı.

Share: